Overblog
Folge diesem Blog Administration + Create my blog
3. September 2012 1 03 /09 /September /2012 12:38

gün gecmiyorki şehid haberi gelmiyor milet isyan icinde şimdi size soruyorlar bizmi sucluyuz sizmi ben cevab vericem biz sucluyuz nedenmi milet olarak milli deyerlerimisi kaybetdik artik gencler bayrak i başinin üstünde degil ayaklar altinda taşiyor biz bu saat den sonra kaybetmeye mecburus sevmek sevilmek nedir bunu unutduk cocuklarimisa bunu gösteremiyorus , sayin başbakanim size soruyorum bunu degişdirmek icin ne yabdiniz ? herşey para degildir sayin tayip vatan i sevmeyen bir milet yok olmaya mahkümdur , pkk denen şey bugun sirf biz birbirimisi sevmiyorus diye var , bugun türk toplumu bir olsa üc beş cabulcu bunu yapabilirmi sizce ?

ben size AKP ye oyvermeyin MHP ye vermeyin CHP ye vermeyin yada verin demiyorum benim size demek istedigim vicdaninisa verdirin cünkü gün gelecek vatan bölünme noktasindayken siz kurtaracasiniz 

 

ALLAH TÜRK Ü KOrUSUN VE YÜCELTSİN

Diesen Post teilen
Repost0
24. Dezember 2010 5 24 /12 /Dezember /2010 03:13

Türkiye, istesek de istemesek de yeni bir sürece girdi. Bu süreci görmezden gelmenin veyahut dışında kalmanın bir anlamı yok. Madem bu ülke bizim, madem Cumhurbaşkanında benimde bir oyum var ve madem bu ülkede demokrasi var (!), bende açılım sürecine dahil olmak istiyorum. Şehit olunca alkışlanan, devlet kapısında adam muamelesi görmeyen, hiçbir konuda fikri sorulmayan, göstermelik referandumlarla birbirine kırdırılan milyonlarca insandan biriyim… Bende Anadilde Eğitim İstiyorum… Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlanmış herkes Türk olarak kabul ediliyor. Öyleyse ise, müstemleke devlet gibi ana okul çağından itibaren Türk çocuklarına İngilizce öğretilmesini istemiyorum. Okullarda Osmanlıca öğretilmesini ve Çağdaş Türk Lehçelerinin seçmeli ders olarak okutulmasını dile getiriyorum. Bende Azınlık Açılımı İstiyorum… Yüzyıllardır tebaa ve sadıklık ilişkisi içinde huzurlu yaşadığımızı düşündüğümüz, gayrimüslim vatandaşlarımızın (genelleme yapmıyorum) Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına kast eden yasa dışı örgütlerle ilişkilerini kesmesini istiyorum. Dünya’da faaliyet gösteren 186 Pontus’çu derneğin, kaçının Türkiye’deki azınlıklardan destek gördüğünü bilmek, destekleyenlerin azınlık statüsünde ki vatandaşlarımız tarafından dışlanmasını istiyorum. “Hepimiz Ermeni’yiz” demedi mi o kadar insan, biz azınlıkta kalmadık mı? Nasıl ki azınlıklara bedavadan vakıf arazisi tahsis ediliyorsa, kendini Türk kimliği ile inşa edenlere de bedava vakıf arazisi istiyorum. Bende azınlıkların sahip çıktığı tarih eserlerin onarılmasını istiyorum…Çanakkale şehitliğinde, yurdumuzu işgale gelmiş olan ecnebi askerler anısına yapılan anıtın şeklinin değişmesi de hoşgörüye katkıda bulunmaz mı? Simsiyah ve aşırı yüksek haç şeklinde ki anıt, bu topraklara haçlılar gelmesin diye şehit olan Mehmetçiğin anısına karşı yapılan bir antidemokratik tutum değil midir? Sonra Kutsal emanetlerin yanında içki içmekte neyin nesidir? Kültür Bakanlığı’nın Milli Kültür’e de sahip çıkmasını ve kültür sahibi eller tarafından idare edilmesini istiyorum… Bende Eğitim ve Öğretim Hakkının Kısıtlanmamasını İstiyorum…Üniversitelerde ki terör örgütü mensuplarının belirlenmesini ve yapmış oldukları baskının sona erdirilmesini istiyorum. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi başta olmak üzere, sınav haftalarında bölücü yandaşları tarafından fakülteye sokulmayan ülkücü öğrencilerin eğitim haklarına yapılan müdahalenin son bulmasını istiyorum. Emniyet güçlerinin olaylar esnasında korudukları tarafsızlığın, şiddeti engellemekte de aynı titizlilikle sürmesi gerekmiyor mu? Arkadaş tabutu taşımaya alışkın olan ülkücülerin omuzları, yeni ülkücü şehitleri taşımaya başlamıştır. Her şeyden önce okullarda ki ülkücü öğrencilerin yaşam hakkının korunmasını istiyorum. Bende İbadethane Açılımı istiyorum… Sümela, Fatih’in Trabzon’u fethinde ibadete açıldı. Akdamar Kilise’si yani istiklal savaşında ermeni komitacıların Türk kadınlarına tecavüz ettiği karargah, benim vergimle ibadete açıldı. Hoşgörü karşılıklı olursa pekâlâ tadından yenmez. Ama tek taraflı olursa kimse kusura bakmasın o zaman adı “enayilik” olur. Biz hoş gördük. Azınlıklarında, Ayasofya’nın Camii olarak ibadete açılmasını talep etmeleri gerekmiyor mu? Bende Başörtü yasağının kaldırılmasını istiyorum… “İnancının gereğini yapıyor” diye herkese işleyen demokrasinin, başörtülü insanlara da uygulanması gerekmez mi? Başörtüsü konusunu, erkeklerin tartışmasının sebebi nedir? Biz Havva’nın nesli, birbirimize bakarken başı açık mı kapalı mı diye ayırmıyoruz, yüzlerimize baktığımızda kimseyi düşman kuvvetleri gibi görmüyoruz. Başörtüsünü siyasal simge değil, İlahi emir olarak addediyoruz. Erkek egemen siyasette, oy malzemesi yapılamasını istemiyorum. Bende Kürt açılımı istiyorum… Kürt-Türkmen ayrımı yapmadan, ülkemizin doğusuna ve batısına eşit hizmet gitmesini istiyorum. Kürtçülüğün ve ayrılıkçı terörün kız alıp-verdiğim Kürt kökenli vatandaşlarımız tarafından kınanmasını istiyorum. Yalnızca Güneydoğu’daki okulların kötü halinin ya da yoksulluğun medyada afişe edilmesini yerine, Yozgat’ın köyündeki çaresizliğinde giderilmesi doğru değil mi? Kız çocuklarının okutulması için yardım kuruluşlarının topladığı burslar, Rojin’ler kadar Hilal’lerin de hakkı değil mi? Tayad’lıların çocuklarına kavuşma hakkı vardır da, şehit annelerinin çocuklarına kavuşma yok mudur? Bende zorunlu din dersinin kaldırılmasını istiyorum… Maniheizm’den tutunda Pagan inancına kadar pek çok batıl itikadın öğretildiği din derslerinin yerine; her seferinde %98’i Müslüman bir ülke olarak tanımlanan yurdumda, zorunlu İslam dersinin okutulmasını istiyorum. Misyoner faaliyetlere karşı genç dimağları uyanık tutacak İslam dersinde, hiç bir camiaya ve cemaate yakın olmayan bir müfredatla, fıkıh ve sünnet eğitimi verilmesini istiyorum. Alevi yurttaşlarımızın çocuklarına, Alevilik öğretisine ilişkin sadece gerçekliğin öğretilmesini ve onları gayrimüslim sınıfına sokacak ön yargıların kırılmasını istiyorum. Cem evleri açması şüphesiz gerekli olan devletin, Alevi yurttaşlarına Sabetay Sevi’nin Osmanlı padişahının canını bağışlaması için yaptığı oyun neticesinde Müslüman olduğuna inandırıp, daha sonra müritleriyle beraber Alevi ocaklarına geçiş yaptığının anlatılması da görev değil midir? Sabetayistlerin adeti olan mum söndü gibi ritüellerin, Alevi yurttaşlarımıza mal edilmesinden bu ülkenin hangi insanı memnundur? Bende, X cemaatine mensup olmadan y partisi yandaşı olmadan Kpss’de kopya çekmeden başarılı olup atanmak istiyorum… Ailemin x ve y kromozomlarından geçen namusluluk ve dürüstlük geninin sanki bir yanlışmış gibi toplum tarafından cezalandırılmasını istemiyorum. Borsa’da voleyi vuran yabancı sermayeden vergi almayan sistemin, asgari ücretlinin sadaka gibi maaşından vergi almasını istemiyorum… Birileri yeni dünya düzeni kuracak diye kavruk Anadolu yiğitlerinin, tepişen fillerin altında çimen gibi ezilmelerini istemiyorum… Ülkenin geleceğinin sigortası bu milletinin has çocuğu olan liderlerin dağda suikasta uğrayıp, günlerce bulunamamasını istemiyorum. Ben kim miyim? Sade ve sadece bir Türk vatandaşıyım… Açılım böyle olursa destekliyorum, böyle olmayan açılımı da ihanet hanesine işliyorum… Siz böyle bir açılım ister miydiniz?

Diesen Post teilen
Repost0

HABERLER

 

Ankara'da Sürpriz Zirve
10 şehidin verildiği Beytüşşebap saldırısı, Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Özel'i bir araya getirecek.

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine saldıran PKK'lı terörsitler ile güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmada 10 güvenlik görevlisinin şehit olması, Ankara'da hareketliliğe neden oldu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, saat 18.00'deGenelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile görüşecek.

HENÜZ AÇIKLAMA YAPMADILAR

Saldırının ardından henüz Başbakan da Genulkurmay Başkanı da bir açıklama yapmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise yayınladığı mesajda şöyle dedi:

"Milletimize bu büyük acıyı yaşatanlar, bunun hesabını mutlaka vereceklerdir. İnsanlık dışı eylemleri sürdürenler; yapılan reformlara, atılan sağlam demokratik adımlara rağmen şiddete başvurarak, kan dökerek, kirli emellerini bir kez daha gözler önüne sermişlerdir.

Bugüne kadar çocuk-yaşlı, asker-sivil demeden binlerce masum insanın hayatına kasteden bölücü terör örgütü, alçakça bir oyunun içindedir. Bu hain oyunun iç ve dış destekçileri de yanlış bir hesabın içinde olduklarını er geç anlayacaklar ve bunun cezasını çekeceklerdir. Bunun vebali ağırdır ve altından kimse kalkamaz. Şu da unutulmasın ki: Bugün kendilerine konjonktürel bir fırsat doğduğunu zannedenler, büyük tarihi yanılgıyı eninde sonunda görecekler ve hüsrana uğrayacaklardır.

"DEVLETİN ŞEFKATİNİN, ZAFİYET GİBİ GÖRÜLMEMESİ GEREKİR"

Devletin şefkatinin, suçsuz insanların korunması konusundaki azami özeninin, asla bir zafiyet olarak görülmemesi gerekir. Silahla Türkiye Cumhuriyeti'ni kararlılığından vazgeçirmek, ülkenin bölünmez bütünlüğüne zarar vermek, bir hayal olmaktan öteye geçemeyecektir. Türkiye'nin birliğini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Türkiye yaşadığı acılar ne kadar büyük olursa olsun, terörle mücadelesini, vatandaşlarının hayat hakkını, temel hak ve özgürlükleri koruyarak, demokrasi ve hukuk içerisinde, topyekun bir anlayışla sürdürecektir.

Teröre karşı amansız bir mücadele veren, emsalsiz fedakarlıklarıyla milletimizin takdirini kazanan güvenlik güçlerimizin tüm mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.

Şehitlerimizin ailelerinin acısını yürekten paylaşıyorum"    

Suchen